En fazla ifrit olduğum konulardan biri, yıllarca iktidar olunmasına rağmen hala mağduriyet edebiyatının yapılması… Ne olur “maymuna bak” oyununu bırakın, bakmak istemiyoruz artık maymuna, gerçeklerle konuşalım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındayız, burada bir sıkıntı yok, milli iradenin yanındayız, burada da bir sıkıntı yok. FETÖ ya da onlarca farklı FETÖ’nün hangisi olursa olsun hepsinin karşısındayız, PKK terör örgütü ve diğer terör örgütlerinin karşısındayız bu noktalarda sorun yok… Ama şunu da izah etmek zorundayız, oluşan sorunlarda, bir “devlet zafiyeti” görüntüsü var ve bunu da sorgulamamız gerektiğine inanıyorum. Şartsız, koşulsuz tabiiyet beklememeli kimsen. Bizim bir yerlere vefa borcumuz yok, FETÖ konusunda, 17/25 kalkışması sürecinden sonra bile bugün FETÖ düşmanı gibi görünen binlerce insan ikircikli hareket ederken biz çok net bir duruş sergiledik. Bana o gün “akıllı ol, herkes FETÖ’nün yanında yer alır, sen yalnız kalırsın” diyenler, sonraları Beştepe’den çıkmaz oldu. FETÖ’nün sefasını sürenler oldu biz ise hiçbir şekilde hiç kimse tarafından taltif bile edilmedik. Zaten bir sefa ile hiç işimiz olmadı, olmaz da… Ama dürüsttük, nettik, milli iradenin yanındaydık ve öyle de kaldık, şükürler olsun. Şimdi de ne olur, kimse bizi yargılamaya kalmasın, şu anda ne yazık ki yaşanan olaylarda cevap bekleyen sorular görüyoruz.
Mesela, nasıl oluyor da bu kirli ilişkiler ağının bir şekilde sürmesine müsaade ediliyor?
Bunu nasıl normal karşılayalım? Adama “Ankara kralı” diyorlar, iddialar gırla… Devletin desteği ile hareket ettiği, yolunun hep açıldığı, bu destekle kirli işlerini yürüttüğü iddiaları yenilir yutulur iddialar değil ki… Şu ana kadar neden müsaade ediliyordu bu kirli ilişkilere, şimdi neden operasyon yapıldı, film gibi bir görüntü niye yayınlandı? Bakın şunu da yazayım, o “Bombacı Mülayim” olayı normal bir olay değil, emniyet içinde bir hareketlenmenin işaretiydi bence o olay. Buralarda bir hataların, bir yanlışlar silsilesinin olduğu zaten muhakkak. Devletin görevi soruların ortadan kaldırılmasıdır ama sorular hala var…. Yanıtını bulamadığımız sorular… Bakın ben hala DEM’in Van belediye başkanı olan Abdullah Zeydan’a temiz kağıdını kimin verdiği ile ilgili bir açıklama görmedim… Devlet, Adalet Bakanlığı değil mi oradaki etkili güç? Temiz kâğıdı verilmeyecek birine temiz kâğıdı verilmiş ve seçime girmesi sağlanmış, bu sizce de normal mi? Neden varsa soruşturma ile ilgili bir bilgi verilmiyor? Yoksa neden soruşturma açılmıyor? Gazeteci Zafer Şahin’in bu konuda yapığı açıklamalara inanmamız, bundan ikna olmamız ve bu noktada kalmamız isteniyor ama bu doğru bir metot değil ki… O temiz kağıdını veren savcı ya da memur fark etmez, onların hepsi ile ilgili neden bir adım atılmıyor? İşte devlet zafiyeti dediğim nokta bu… Orada Adalet Bakanlığının, devletin hiyerarşisinin dışında bir yapılanma varsa, bu konuda kimse bir şey yapmayacak mı? Sayın Bakanım, bu konuda bir açıklama yapılması gerekmiyor mu sizce de? İşte bu tür konular, rahatça herkesin elini kolunu sallayarak devlet kademelerinde hareket edebiliyormuş görüntüsü normal mi? Devlet neden kendini koruyamıyor? Cevapsız soruların çokluğunu, yukarıda da ifade ettiğim “zafiyet” görüntüsünü, devletin düzgün işlemediği görüntülerini sıradan mı görüyorsunuz?
Neyse geçelim Ayhan Bora Kaplan operasyonu ile ilgili konulara… Böyle bir konu nasıl bir darbe konusuna evrildi, bu noktaya konunun getirilebiliyor olması bile tuhaf değil mi? Adam helikopter görüntüsü yayınlayarak darbe iması yapıyor… Şaka mısınız? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Nereye varmaya çalışıyorsunuz, bu kadar adi olaylardan bile darbe çıkarmaya kalkışırsanız bilginiz olsun 22 yıl değil, 22 bin yıl seçim kazansanız bile muktedir olamazsınız devlette.
Bu olay emniyet içindeki kavga mı? Yoksa 17-25 Aralık benzeri bir darbe girişimi mi söz konusu? Net açıklama yapın. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “kuklayı da kuklacıyı da çok iyi biliyoruz” diyor ya… Kim bu kukla ve kuklacılar? Net bir şekilde, kanıtları ile açıklayın. Almanya’daki o FETÖ’cüler devletin sır mahiyetindeki bilgilerine nasıl ulaştı? CHP yanlısı, sol tandanslı ve foncu medyaya bu bilgileri kim aktarıyor? Bu konuda bir ağ çözümü yapın ve açıklayın, bilelim neden ve kim bu işlerle ülkemizi hizaya getirmeye çalışıyor.
Ayhan Bora Kaplan dosyasındaki iki numaralı isim Serdar Sertçelik ile ilgili konuları net bir şekilde açıklayın. Kaplan davasında “M7” kodu ile gizli tanık yapılan Sertçelik, elektronik kelepçe takılarak ev hapsindeydi. Ancak evinde olması gereken gizli tanık, gittiği bir çorbacıda 21 Kasım 2023 tarihinde silahlı saldırıya uğradığı ortaya çıktı. Ayağından vurulan Sertçelik tedaviye alındı. Burada kritik soru ise ayağında elektronik kelepçe olan gizli tanık nasıl oldu dışarı çıkabildi? Evini terk ettiğinde elektronik kelepçe sinyalinden neden takip edilmedi veya elektronik kelepçe takılıyken rahat rahat gezmesine kim göz yumdu? Çorbacıdaki silahlı saldırının ardından Cumhuriyet Savcılığı, Sertçelik ile ilgili tutuklamaya yönelik gözaltı kararı çıkarttı. Ancak, tedavi gördüğü hastanede doktorlar tarafından “Sağlığı gözaltına veya tutuklanmasına elverişli değil” raporu verildi. Kim bu doktorlar? Polis gözetiminde evine götürülen Sertçelik, burada ifade verdi. İki ayağı da alçıya alınması nedeniyle de elektronik kelepçe çıkartıldı. Böylece Sertçelik’in yurtdışına kaçması için zemin mi hazırlandı? Bu raporu veren doktorlar bir yerden talimat mı aldı? Eğer bir talimat varsa bu talimatı kim verdi? Bu olayın neresi darbe girişimi? Geçen gece ne oldu Ankara’da? Serdar Sertçelik’in o açıklamalarında geçen ifadeleri Serdar Sertçelik’e verdirmek isteyenler kimler? Kim Ankara’yı karıştırmak istiyor? Bu noktada FETÖ ya da FETÖ tipi yapılanmalar ülkemizdeki olaylara hala nasıl müdahil olabiliyor? Bir kumpas mı var? Bu davayı temelinden sarsmaya mı çalışıyorlar? Başka bir konular mı var? İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yönelik bir operasyon mu yapılmak istendi? FETÖ hala aktif mi? Rüşvet iddialarıyla ilgili bir açıklama yapılacak mı? İktidar hala bürokrasiye tam hâkim olamıyor mu? Yukarıda sordum, tekrar soruyorum, CHP yandaşı medyaya, foncu medyaya ve sol tandanslı medyaya bu bilgiler niye veriliyor ve kim verdi? Mağduriyet edebiyatı önemli ama devletimizin içinde de bu kadar rahat operasyonların yapılabiliyor görüntüleri normal mi?
Dostlar sorular karmaşık değil, sadece bize bu soruları net açıklayacak iradeye ihtiyacımız var, bunu yapın, biz de gerekliyse yumruğumuzu sıkalım. Başka bir söze gerek olmadığını düşünüyorum.
