Hem anlaşamıyorlar, hem de sevindirik bir hal ile bizim çok iyi anlaştıklarına inanmamızı istiyorlar. 6+1 Masada son durumun özeti sanırım bu.
Şimdide çok yoğun bir şekilde liste krizi yaşanıyor.
CHP’yi de anlıyoruz tabi, Deva, Gelecek…
İstediğiniz ankete bakın, veriler çok net, bu partiler yüzde 1 oy alabilecek partiler değil ki, öyle ise nasıl olacak da CHP’lileri bırakacaklar da bunları listede aday gösterecekler?
Saadet Partisi de öyle…
Anketler çok net, kendi başına girse tek bir milletvekili çıkaramaz, bırakın milletvekili çıkarmayı yüzde 3 bile oy alamayacağı görülüyor, doğal olarak barajı nasıl geçecek bu partiler…
Ve işte bu partiler CHP’den 50 milletvekili alacaklarını açıklamışlardı.
Boş bir açıklama olduğunu biliyorduk, neticede Ankara kulislerinde 5 milletvekiline kadar bile düşüldüğü ama anlaşılamadığı ifade ediliyor.
İYİ Parti’de Meral Hanım, bekçi kurşunundan medet ummaya devam ediyor, şimdi de TBMM’de grup toplantısında kürsüden kurşunlar fırlattı…
Balistik raporu, bekçinin ifadesi gibi konular bile Meral Hanımı ikna edemiyor, daha doğrusu bütün bunların hiçbirinden ikna olmak istemiyor, oradan bir şeyler çıkarmak istiyor.
Peki, bütün bu performans İYİ Parti’nin toparlanmasını sağlayabilecek mi?
Ne kadar performans ortaya korsa koysun, şundan çok eminiz bugünlerde Sayın Meral Akşener, papatya çayının etki etmeyeceği bir stresin içinde.
İYİ Partililer çünkü çok net bir şekilde hırslarını gizlemiyorlar ve makam istiyorlar, Ankara ve birçok başka şehirlerde gördük, görüyoruz, aday adayı olan herkes milletvekilliği istiyorlar, listede yer almak istiyorlar.
Bunlar da gerginliğe neden oluyor, gerginliğin de en fazla genel başkanı etkileyeceğinden eminiz.
Anketler de ortada, İYİ Parti eriyor diyor sonuçlar, hem de kimin anketine bakarsanız bakın.
İYİ Parti bu süreci her halükarda zor atlatacak gibi görünüyor belirtmiş olalım.
Gelelim CHP’ye…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun taraftarları, yukarıda da bahsetmiştim, sevindirik bir halle Kemal Kılıçdaroğlu’nun süreci çok iyi götürdüğüne inanmamızı istiyorlar ama tabi durum pek böyle değil.
Mesela Atatürkçü Düşünce Derneği ile bile kriz yaşandığı bilgileri sızıyor CHP’de…
Deva bastırıyor, Sivaslı Temel Bey bastırıyor, Konyalı Davutoğlu bastırıyor…
Bir de CHP’nin içinde solcular, aşırılar, Kemalistler, sonradan gelmeler ve kırılması mümkün olmayanlar var…
Hal böyle olunca da stres büyüdükçe büyüyor, hatta sokağa taşıyor, ekranlara taşıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, özel danışmanlarının da tavsiyesi ile öyle anlaşılıyor ki radikal karakterlerin pek listede yer almasını istemiyor. Bunun yerine sağa daha yakın, biraz da muhafazakar simaların vitrinde olmasını istiyor, bunun için mesela Konya gibi illerde Ahmet Davutoğlu karakterindeki isimleri listenin başına koymayı istediği bilgisini bile duyuyoruz.
Konyalıların Ahmet Davutoğlu’na ben şahsen oy vereceğini sanmıyorum ama ne olursa olsun listenin başında o ismin görülmesini istiyorlar, diye duyuyoruz.
Başarılı olabilecekler mi?
Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı motivasyonu bütün stresleri yok edebilecek mi?
Ben yok edemeyeceğini düşünüyorum, zira hırslı insanların, makam mevki bekleyen simaların motivasyonu düşmanlıktan çok beklentilerin karşılanması noktasında oluyor.
Böyle olunca da tabanı kandırabiliyorsunuz ama tavan kanmıyor…
Neticede öyle anlaşılıyor ki, 6+1 masadaki pilav daha çok su kaldıracak…
Sonuç ne olacak peki?
Sonuç ne olursa olsun kesin olan şu olacak, birileri sevinecek ama sevinenlerden daha fazla bir kitlenin morali bozuk olacak…
